Aphantasia, görsel imgelerin azalması veya yokluğu anlamına gelir. Çoğumuz on yıllık kişisel deneyimleri (otobiyografik anılar, AM) canlı zihinsel görüntülerle kolayca hatırlayabilsek de, afantaziklerdeki görsel imge kaybının AM’yi geri getirmeyi etkileyip etkilemediğine dair bilgi eksikliği var. Hipokampusun, AM’nin altında yatan beyin çapındaki ağda çok önemli bir merkez olduğu düşünülüyor. Önemli bir soru da bu ağın, özellikle de hipokampusun bağlantısının afantazi sırasında değişip değişmediğidir. Mevcut çalışmada, AM fMRI görevinde 14 konjenital afantazik ve 16 demografik olarak eşleşen kontrolü test ederek AM fMRI görevinde anahtar beyin bölgelerinin (yani hipokampus ve görsel-algısal korteksler) AM yeniden deneyimi sırasında birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğini araştırdık. Belirli olayların epizodik ve semantik hatırlamalarını incelemek için tüm katılımcılarla otobiyografik hafızalarıyla ilgili röportaj yapıldı. Aphantasik hastalar AM’yi hatırlamada daha fazla zorluk yaşadıklarını, anılarına daha az güvendiklerini ve kontrollere kıyasla daha az içsel ve duygusal ayrıntı tanımladıklarını bildirdi. Nöral olarak, afantasiklerde kontrollere kıyasla AM alımı sırasında hipokampal azalma ve görsel-algısal korteks aktivasyonunda artış görüldü. Buna ek olarak, kontroller AM sırasında hipokampus ile görsel korteks arasında güçlü negatif işlevsel bağlantı gösterdi ve bu iki beyin yapısı arasındaki dinlenme durumundaki işlevsel bağlantı, daha iyi görselleştirme becerilerini öngördü. Sonuçlarımız, görsel zihinsel imgelemenin, ayrıntı açısından zengin, canlı AM’de önemli bir rol oynadığını ve bu tür bilişsel işlevin, hipokampus ile görsel-algısal korteks arasındaki işlevsel bağlantı tarafından desteklendiğini göstermektedir.
Kaynak Orjinal Makale